surely |
kesinlikle, kesin olarak, mutlaka |
|
sustain |
sürdürmek, devam ettirmek |
|
take in |
içeri almak, daraltmak, aldatmak |
|
take up with |
danışmak, arkadaş olmak |
|
tightly |
sıkıca, sımsıkı |
|
turn down |
reddetmek, canını sıkmak |
|
turn off |
kapamak |
|
turn over |
ciro sağlamak |
|
uneasy |
huzursuz edici, tuhaf, garip |
|
unlikely |
olası olmayan, muhtemel olmayan, olasılık dışı |
|
unsteady |
değişken, istikrarsız, dengesiz |
|
use up |
tüketmek, kullanıp bitirmek |
|
use up |
tüketmek, kullanıp bitirmek |
|
value |
değer, kıymet, değer vermek |
|
voluntarily |
gönüllü olarak, kendi isteğiyle, kendi iradesiyle, isteyerek |
|
wait on |
(garson, vb.) hizmet etmek/servis yapmak |
|
withdraw |
geri almak, geri çekmek, para çekmek |
|
worldwide |
dünya çapında(ki) |
|