in spite of |
ragmen |
|
in that |
öyle ki |
|
in the mean time |
bu arada |
|
instead |
bunun yerine |
|
lest for fear that |
-memesi için, korkusuyla |
|
likewise |
benzer şekilde, benzer biçimde, aynı şekilde |
|
meanwhile |
bu arada |
|
moreover |
dahası, ayrıca, üstelik |
|
much as |
her ne kadar ,, ise de |
|
neither nor |
ne nede |
|
nevertheless |
ancak yine de, buna rağmen |
|
no matter |
her ne kadar... isede |
|
no sooner than |
iki olayın kısa aralıklarla meydana geldiğini ifade eder |
|
nonetheless |
ancak yine de, buna rağmen |
|
nor |
ne, ne de |
|
not but rather |
ilk cümlede söylenen şeyin dogru olmadıgını farklı bir seyin dogru oldugunu söylemek amacıyla kullanılır |
|
not only but also |
sadece o değil aynı zamanda buda |
|
not until |
e kadar |
|
now that |
şimdi artık olduguna göre |
|
on the contrary |
tam aksine |
|